Kendimi anlatırken... Bir
baktım ki, sayfalar bomboş... Herkese küserim. Bir kelam daha etmem halden anlamayan insanlarla… Ve
bir tebessüm daha düşer yüzümden. Eylül yalnızlığı değiyor yüreğime. Nevbahar'dan
hazan mevsimine.
Başımızın
üstünde, bizim yasalarımızın hiçe
sayıldığı bambaşka bir dünya gizli. Bir bilinmeyen içinde yarınımızın kaderi
yazılı… Hepimiz, kayıplarımıza dayanabilecek şekilde yaratıldık…
Toprak altında bir yürek, üstü örtülmüş
bir hayat…Herkesin bir hikâyesi, bir sevdası vardır ve bir duası hayatta ya hikâyesi,
ya sevdası ya da duasının izi bakidir. Herkesin bir kalemi vardır ve birde
bomboş sayfaları…
“Hayatım boyunca hikâyemi
anlatabileceğim kimseye rastlamadım, hiç kimseye…”Karanlık zifiri karanlık bir gece bütün suç ben de gece olsaydım keşke...
Bambaşka düşlere, yüreklere sahip nefslerin yolları bir anda, hiç beklenmedik hikâye ile kesişir. Hayata dair tüm bu duyguları bir daha tadabileceğini hayal bile edemeyen nefs için her şey yolundadır. Ta ki… Yarının sırlarıyla dolu hayat verdiklerini geri isteyene kadar...
Uzar gider bu hikâye….
0 yorum:
Yorum Gönder