İçerikler kaynak gösterilmeksizin kopyalanamaz, alıntı yapılamaz. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu çerçevesinde tüm hakları saklıdır.

18 Aralık 2014 Perşembe

Yüreğine Dokun


İnsan yüreğinin sesine kulak vermezse zihin çıkmazına düşer... Neden bu kadar sağırız kendimize. Ne başlangıcı nede sonu olmayan… Sadece adı olan natamam bir hikâye yaşadıklarımız. Yarın bir gün daha hediye edilecek farkında mısın? Özgürlüğümüz yüreğimizin sesinde gizli…
Adına her ne dersen de zaman, dem, vakit, hayat… Acımasızca yol almaya devam ediyor. Ne tuhaftır aslında insan denen ölümlü canlı her şeyi bütünlük içinde olsa dahi  bir yandan da bir şeylerin daima eksik olduğuna inanır...
Etrafına bir bakın sende olmayanı kim sana verebilir.
Huzur…
Umut…
Mutluluk…
Neşe…
Sevgi…
Aşk…
Hüzün…
" Yaşadıklarımız biz onların gerçekliğine varana kadar bir anlam ifade etmez. Zihnin ve yüreğin arasında sarkaç misali gidip gelmekten usanmadın mı? Her gün aynı duygu ve düşünceleri tekrar tekrar yaşamaktan yorulmadın mı..? Zihninde var ettiklerin mi yoksa yüreğinde olanlar mı hangisini kaybetmek daha çok korkutuyor seni. "
Her günü yeniden yaşıyoruz… Yüreğine kulak ver ancak o zaman hayatın aynası olup bir mana bulursun.
Yüreğine dokun o zaman yeniden can bulursun…

12 Aralık 2014 Cuma

Asla Başlamayan Sözcüklerle Uyandım Bu Sabah



Kaybolmuş cümlelerin içinde sadece kendime dokunarak uyandım.
Katıksız, sebepsiz, anlamsızlıklarla ne olduğumu bilmeden ben oldum.
Uzak durdum zihnimden, kendimden, ruhumun özgürlüğünü izledim pencereden.
Dünsüz, yarınsız hayatın sorgularından uzakta hiçbir şeye ait olmadan sırf bana ait dünyada sessizce dolaştım.
Bugün ben kendimde uyandım…
Beni hep bir çerçeveye sığdırmak isteyen yaşama inat yaşadım.
Nedensellik, mutlaklıkları yatağımın altına gizledim.
Her soruya içimden geldiği gibi cevap verdim kimi zaman aklımla bazen de hoyratça küfürler karıştı cevaplarıma ama utanmadım yaşamımda ki o anlarda.
Ben kuyruklu yıldızı kovaladım…
Herkesin inkâr ettiği olmayanın peşinden gittim. Kimsenin beni benden koparmasına izin vermedim. Sevilmek için, sevmek için, yaşam için, düşlerim için yüreğim için, içimdekileri yaşamak için sebep aramadım.
Belki de Kendi Düşüncelerimizin Basit Eseridir Hayat.
Ben ve bendekiler dışında bir şeye ihtiyacım olmadığını keşif ettim…

5 Aralık 2014 Cuma

Ahrazın Rengi

Sukut ol dinle! Kendin ol dinle!
Affetme istersen dinle! Ama dinle! İlla dinle!...

AHRAZ yani susmak. Ölüm sözcüğünü aşkın soluğundan içenler Lâl olmaktı yârin harfsiz alfabesiz gözünde.
Konuşsam  ahraz olur nefsim.
Dile gelse renkler hangi renk anlatır beni bilmem...
Mimle elif  arası suskunluğum,
Gitmeliyim artık,Yüreğim beni arar
Bende yalnızım KIRMIZI kadar...

Anladım ki, sevdaya dahil  olan her şey susuyor.
Anladım ki  sevdaya dokunan her şey yanıyor...
Yüreğimi dinle!....
Yangın yerine bak!..
Ateşten külden kordan ne var elimde!..

Hatırlatma!!!

Copyright © 2010-2023 Haktan Kalay

İçerikler kaynak gösterilmeksizin kopyalanamaz, alıntı yapılamaz.
Alıntılanan sadece yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu çerçevesinde tüm hakları saklıdır.
Bu blogda yer alan tüm müzik, fotoğraf ve diğer telif hakkı içeren içerikler salt tanıtım amaçlıdır.

İletişim: Email




 
Google+