Adını ne koymalı
ardımızda bıraktıklarımızın, ne kaldı dünden bugünü zayi olanların dışında… Yaralarımız
kabuk bağladıkça yeniden kanattıklarımız yas mı hicaz mı derken sebepsiz ulu
orta kalışlarımız yaşamakla ölmek arasında saklanışımız, yüreğimize değil de rüya ya aldanışımız
neyin gerçeği.
Tamda vuslattayım
işte bir yanım yangında bir yanım hayatta ortası yok
mudur bu sırrın kâh yalanım kâh gerçek bazen
avuçlar açılmış bir buruk yüreğin duasındayım
bazen ölümün eşiğinde sancılarım tıpkı benim gibi bir var bir yok bu âlemde ezeli bir gerçeğimiz var gerisi
inandığımız masum bir hikâye.
Adını bir türlü
koyamadığım bir masalın lâl ulağıyım düşle gerçek arasında yürekle nefs
arasında esikteyim ben bir meçhulüm ezeli.