İçerikler kaynak gösterilmeksizin kopyalanamaz, alıntı yapılamaz. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu çerçevesinde tüm hakları saklıdır.

30 Kasım 2014 Pazar

Bir Başka Hikaye

Düşünceler ikliminde, hayat sürekli tekrar ederken... 
Arzular  seni yeni, farklı deneyimlere doğru sürüklüyor.
İnsanı yoran, bitmeyen tekrarlardır
Zihnimizde var ettiklerimizin hayatı nasıl etkilediğini fark etmeden yaşamaya devam ediyoruz...
Peki ya gerçek!
Gerçek dediğin şey hangisi sence?
Neyi hissediyorsan, neyi yaşıyorsan onunla kal.
Ne zaman vazgeçtin içinden geldiği gibi yaşamaktan?
Hayat hangi hikâyeyi anlatacağı belli olmayan ulak gibidir...
Herkesin kendine ait bir masalı var, bu masalların gerisinde ise tek bir gerçek...

29 Kasım 2014 Cumartesi

Mutluluk…

  Sana Mutluluğu anlatmak istiyorum.
Düşlenenin mavisi hasretin ayazında bir soluk… Sevdaya düşmenin arefesinde... Kimsesiz geçen bir gecenin o aydınlığından…
Yaşanan tüm acılara güle bilmek.
Baş başa yenen sıcacık kuru ekmek buğusunda… Kimine göre bir tomurcuk gül… Bazen o çaresiz sancıların ardından kavuşmanın gözyaşı… Kâh rüya kâh gerçek arasında...
Bomboş yalın terminal koridorlarında bir tebessümde…
Yalnızlığın tam ortasında özlemlerle kundakladığın yavuklunun telefonda duyduğun sesi… Sonbahar hazırdır hep aşktan vazgeçmeye bahar her demde âşık eder kâinatı sonbaharın inadına.
Unutma! Her hüzün bir başka mutluluğa gebedir… Mutluluk işte

23 Kasım 2014 Pazar

Aşk & Rüya



Bir Rüzgar Geçip Giderken Fısıldadı…
Gittin Ya… 
Bulutun Dağa, Dağın Yamaca Dediği Şuydu Galiba
Mecnun Çöle Döndürür Kalbin Yurdunu,
Leyla İse Bir Vahaya
Gittin Ya…
Azad Edilen Eşkıya Boşluğa Düştü
Rüyadaydı Güya…   
                                     Ahmet Telli                          

22 Kasım 2014 Cumartesi

Yitik Mevsim

Neden bilmediklerimizi yaşamak için birçok karmaşaya binlerce sorunun arkasına takılıp kalırız bir neden ararız yaşamımızda
Neden insanlar yaşananları tek kalemde silme çabasından vazgeçmez ne neden, nasıl, nerde sorularının ardı arkası kesilmez Kolay olanlar bu kadar zor gelir Hayata anlam yüklemekten bu kadar kaçar insanlar,ziyade yaşamlar neden hep nispet gözleri altındadır acaba doğrusu ne yaşamın.
 Kıyısında olmak nedir bilmez aslında insan. Hiçbir köşede düşünürken buldun mu kendini, ara sıra dahi kendinden uzaklaşmayı denedin mi? Sorgularında yaşamdan ne bulabildin hayatta ne seni tamamladı. İç hesaplaşmaların ne zaman son bulur kim bilir. Bu sıralar ne çok ihtiyacım var yüreğim ve beynimi bir araya getirmeye, hayatın peşinden koşan ruhumu biraz dinlendirmeye...
 Yaşam süregelen olaylar silsilesini akışına bırakmak mı? yoksa inatla direnmek mi? Bakıp ta gördüğün arayıp bulduğun dinleyip duyduğun seni keşfede bildin mi?

7 Kasım 2014 Cuma

Asla Bir Kimliği Yoktur Umutların...

Umut unutmamaktan hiç gocunmaz...
Dünden benliğimize saplanan can kırıkları...
Yasamaktan vazgeçip biriktirdiğimiz temenniler...
Yarınla yaklaşılan bilinmeyen Umut'lar...
Umutsuzluk içinde ümit’ i aramak, dünü olmayan içinde yarına ulaşmak “kendini” bulmak.
Biliyormusun…
Asla bir kimliği yoktur umutların. Bazen senin, bazen benim, bazen birilerinin kimliklerine dâhil olur.
Bazen de hiç bir kimliğe ait değildir umut.
Umut sadece düştür…
Taki kendi düşüncelerin ona bir anlam kazandırana kadar...

“Kimi zaman umudun sen, senin de umut olduğunu fark edebilene kadar.

5 Kasım 2014 Çarşamba

Hayat ( Neyi Arıyorsan O’sun sen)

Bitmeyen bir yolculuk mu hayat…

Keşfetmeye çalıştığımız bir şey mi?
Metnini kimin  yazdığı bilmediğimiz ,bizim rol aldığımız  bir dram mı?...

Başka bir yere varmaya çalıştığımız bir serüven mi?..
Sürekli bir şeyler aradığımız bilinmezlik mi?...


Can konağını aramadaysan, cansın; bir lokma ekmek arıyorsan ekmeksin,bir damla su arıyorsan susun,zulmün peşindeysen zalimsin,aşkı arıyorsan aşıksın,Gönlün neye kapılmışsa O’sun sen. Şu nükteyi biliyorsan, işi biliyorsun demektir                                     Mevlana
Neyin kendimize, neyin bir başkasına ait olduğunu anlayamadığımız, o anlar mı?...
Bu yaşananlara hayat kelimesini tek başına yeterli buluyor musun?...

Varlığının yaşamın neresinde olduğunu, Bu hayatı neden yaşandığını keşif ettin mi?...
 
 Bu dünyaya asla öylesine gelmedim deyip te…
 Nedenler… Nasılları… Sebepleri… Bulamıyor musun?..
 Yoksa sende mi?...
 
Yaşamında  neyi aradığını bilmiyorsun.”

1 Kasım 2014 Cumartesi

Aşk-ı Har


Gecenin sonunda olmazsa sabah Bil ki tutuşturmuştur benliği aşk.
Ateş içine gizlenen kor misali öze çekildiğinde yürek.... Ve yüreğe dokunduğunda aşk, baştan aşağı tutuştu, amansız bir hâr oldu…
Yangınlar, kor alevler kapladı, aşkın büyüsü sardı her yanı...Şahlanıp kaynayan nârını savurdu dört bir yana, hesapsızca. Çünkü yaşamın ruhu, kendi özünce var oluşun, yeniden doğuşun giziydi, yar.


Sevdadan uzak düşen yürekte, hâr küllenir, yürek tükenirdi.
Kor ateşlerde kavrulan yürek yeniden doğdu küllerinden, yâr oldu…

Hatırlatma!!!

Copyright © 2010-2023 Haktan Kalay

İçerikler kaynak gösterilmeksizin kopyalanamaz, alıntı yapılamaz.
Alıntılanan sadece yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu çerçevesinde tüm hakları saklıdır.
Bu blogda yer alan tüm müzik, fotoğraf ve diğer telif hakkı içeren içerikler salt tanıtım amaçlıdır.

İletişim: Email




 
Google+