Zaman olan ve olmayan her şeyin gerçek anlamını ve değerini serer
gözlerimizin önüne…
Hikayemiz uzayıp giden bir nefis masalı...
Hayat, can, varlık, bize verilmiş olan en önemli hediye! Ama bu hediye
bir EMANETTİR!
Öte yandan yokluk da varlığın bir koşuludur. İnsan yoklukla sınanır.
Yokluk ve yoksunluk hissi, kişinin beklentileri ve öncelikleri ile şekillenen
kişiye göre değişen bir kavramdır. Her nefsi ayakta tutan kendi nefesidir. Ömür
yolunu adım adım tüketirken, gönlümüzde hal bırakmayan bir şeyler muhakkak ki
olur.
Yaşamak bir nefse her anı hissetmesi sınanması için verilir. İnsan
doğduğunda içinde bir nüve taşır. Bu nüve zamanla, gördükleri, yaşadıkları ve
emelleriyle ortaya çıkar.
Her insan kendi hayatının kahramanı yazarı, kendi seçimlerinin sahibi,
kalbinin asesi ve yolunun seyyahıdır.
Gerçek şu ki, adım atmadan yürümek, yorulmadan doymak, kırılmadan
güçlenmek, dağıtmadan toplamak, kırmadan onarmayı öğrenmek, yenilmeden
kazanmayı becermek, kaybetmeden yeniden başlamak, acı duymadan halden bilmek,
acı verip pişman olmadan şefkatli olmayı seçmek, kirlenmeden temiz olmanın
güzelliğini anlamak, yani hayatın her halini yaşayıp anlamadan, insan gibi
insan olmak pek mümkün değildir.
Unutma!!! hayat deneyimlerden,yaşadıklarından, gördüklerinden, bazen
görmediklerinden hissettiklerinden ve hissettirdiklerinden ibarettir. Hayat bir
sen hikayesidir yazılanlardan başka bir şey kalmaz geriye.