Eminim ki ben zihnimdeki çıkmazların içinde kendimi kaybetmişken…
Yarının mutlulukları, dünün kabuk bağlamayan yaralarına yenik düştü. Kim
kendisine mutlu, kim yarasız diyebilir ki? Her ikisi de göreceli.
İnsana kendisi hakkındaki gerçeği ne verebilir…
Daha ne kadar sürecek bu; Hayatın birbirine hep karşıt yaşanmış ve yaşanacaklara dair kaotik deneyleri. Yaşam sürekli kaçıyor yaşadıklarımdan. Ben ise bütün hayatı hiç düşünmeden üzerime alıyorum. İçimde derinlerden gelen bir ses, bana farklı bir şeyler anlatmak istedi. Ama ben, dinlemedim.
O bilinmez ilk nerede ve ne zaman başladı! Beni, seni yürüdüğümüz bu yola kim çıkardı, bugüne kimler taşıdı?
Daha ne kadar sürecek bu; Hayatın birbirine hep karşıt yaşanmış ve yaşanacaklara dair kaotik deneyleri. Yaşam sürekli kaçıyor yaşadıklarımdan. Ben ise bütün hayatı hiç düşünmeden üzerime alıyorum. İçimde derinlerden gelen bir ses, bana farklı bir şeyler anlatmak istedi. Ama ben, dinlemedim.
O bilinmez ilk nerede ve ne zaman başladı! Beni, seni yürüdüğümüz bu yola kim çıkardı, bugüne kimler taşıdı?
Yaşamım âlemin akışının neresinde?
Hangi nedenlerin sonucunda hayat buldu?
Hayat bir ihtimallerden, varsayımlardan mı ibaret yoksa zihnimizin bir
yolculuğu mu?
Bizi ve zihnimizi esas yoran bitmeyen tekrarlayan dejavular mı…
İnsan yoksa başka
hayatların komisyoncusu mu?