Kayboldum çoktan, yangının ortasında estikçe rüzgâr. Esme… Düştüm
uçurumdan hiç görmedin beni, yüreğim kanıyor. Efkarım yanı başımda. Ne bir ses ne
bir nefes, Derin bir sessizlik…
Ben hiç sevmedin bu denli sessizliği.
Sanki gecikmişim tüm mevsimlere. "Yaralar hep mi? kanar" Kabuk
bağlamaz mı? Adeta bir mahşer yeri içimdekiler. Görme… Hayat pek çok
gözün görebildiğinden öte bir haldir! Kaygılarımı, korkularımı eşiğin ardında, Kaybolup
toprağa. Sır olasıca…
‘’Hiçbir şeyin yoksa kaybedecekte bir şeyin de yoktur.’’
Hayatı değiştirmek isterken, hayatın nasıl beni değiştirdiğine şahit
oldum. Gökyüzüne taşımak isterken hayallerimi gözlerimi kapattı bulutlar. Şimdi
kendimi zor taşıyorum.
Ben bir insanoğlu, sen ebedi seyyahsın Ruhum; ben yüreğimdekileri,
sen şahitliğini unutma!
Ömür dedikleri; birkaç satıra sığıyormuş...