İçerikler kaynak gösterilmeksizin kopyalanamaz, alıntı yapılamaz. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu çerçevesinde tüm hakları saklıdır.

11 Ocak 2015 Pazar

Günah Keçisi


Biz mi bir şeyler bekliyoruz hayattan? Yoksa hayat mı bizden bir şeyler bekliyor?
Egomuz, benliğimiz bedenimizden ayırdıklarımız ebedimi gerçekten, yoksa zihnimizin uçsuz bucaksız denizinde hırsımızı, öfkemizi, beklentilerimizi, acılarımızı, mutluluğumuzu biz mi var ediyoruz bize ait denizin en bengi yerinde.
Hayat için gerekenleri biz sıralıyoruz değil mi? Ardı ardına, sonra olmazlarımız oluyor ve duygusal depremlere uğrayıp, egomuzla düello yapar hale geliyoruz…

Sanırım biz insanlar kendi ID’lerimizi kendimiz kodluyoruz sonra hayatla inatlaşarak muzaffer bir zafer bekliyoruz. Ve sonra kaybedince savaşta yaralıların yaralarını sarmaya çalışıyoruz, bu arada kendimizden bir parçayı daha kaybettiklerimizin listesine alıyoruz…

Neden hayatla müzakere yapıp var olanı yaşamak için çabalamıyoruz…
Kayıplardan önce insanın birçok nedenlere cevapları hazırken, yitirdiklerinin listesi kabardıkça cevapların yerini sorular almaya başlar.

Beklentiler eğer ki sonunda mutluluğa ulaşmazsa…
Yaşananların ne anlamı var” sorusu ilk oluşan sorudur zihnimizde.

Yaşananlarla beraber bu sorular uzar gider tıpkı ardımızda bıraktığımız beklentiler gibi.
Ve en sonunda o sorulardan oluşan iç dünyamızın prensi yada prensesi oluruz. Elimizdeki o sihirli değneği birilerine değdirerek “Günah Keçisi ”ilan ederiz…

0 yorum:

Hatırlatma!!!

Copyright © 2010-2023 Haktan Kalay

İçerikler kaynak gösterilmeksizin kopyalanamaz, alıntı yapılamaz.
Alıntılanan sadece yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu çerçevesinde tüm hakları saklıdır.
Bu blogda yer alan tüm müzik, fotoğraf ve diğer telif hakkı içeren içerikler salt tanıtım amaçlıdır.

İletişim: Email




 
Google+